Ve Eylül 1.
En sevdiğim mevsimin ilk anları.
Hafif bir rüzgar esiyor, pencereden.
Ürperip hırkamı giyiyorum. Elimde dumanı henüz tüten çayım.
Ne çok üşüyorum ne de bunalıyorum.
Ben güzü seviyorum:
Ağaçların o en güzel rengine bürünmesini.
Sonra yapraklarını döküp dört bir yanı güzün kaplamasını.
İstanbul'un hüznün şehri olmasını.
Her zamankinden çok içine çekmesini.
Ruhuna işlemesini.
Ne kışın soğuğundan ne de yazın kavuruculuğundan dem vurmadan,
doyasıya güzü yaşamak, bitmesin diye suya yazılar yazmak.
Sonbaharda sevgiliye yeniden aşık olmak.
Aşka sarılmak.
Düşen yapraklardan yorgan yapıp, güzün koynunda uyumak.
Yeniden hoşgeldin!
istanbul'da sonbahar
4 yorum:
ah, eylül yazıları!
hep çok güzel değil mi Eylül? sanki hiç eskimiyormuş gibi, hep taze, hep ferah.
sevgiler,
luna.
kesinlikle eskimiyor, hep içimizde bir yerlerde gün yüzüne çıkmayı bekler gibi.
sevgiler, luna :)
Eğer birgün birine aşık olursam Eylül'de olsun isterim bende, İstanbul'un yağmurlu sokaklarında..
Eylül'ün yan etkilerinden biri de bu işte duygusallık hat safhada. :)
O zaman hali hazırda Ekime'e kadar vaktin var, Gözde :) Belli mi olur, ilk yağmurda iki kişi ıslanırsın, belki.. :)
Yorum Gönder