1 Ağustos 2012

Kürk Mantolu Madonna


Kürk Mantolu Madonna'yı okumayan, okuyup da büyülenmeyen en kötüsü duymayan ve merak etmeyen kalmamıştır.
İçinden martılar geçen, özgürlüğüne kavuşan ve nihayet kafese mahkum olan bir öykü, Raif Efendi'ninki.
Hayatından biraz olsun memnun değilsen ve sürekli, cevabını bilmediğin sorular geçiyorsa zihninden bu öykü, tam da sana göre. Çünkü ya bir ümidi bekleyerek kaçıracaksın, hayatı ya da olmayacak bir ümide sarılarak.
Sabahattin Ali'nin müthiş öykücülüğüyle hayat bulan Kürk Mantolu Madonna'yı ikinci okuyuşum. Yüz kere de okusam bıkmam dediklerimden. Kurgusuyla, örgüsüyle, sürükleyiciliğiyle kendine bir kez daha hayran bırakan Sabahattin Ali'yi merak edenlere de önerim usta yazar Hıfzı Topuz'un Başın Öne Eğilmesin'i.
O halde sizi Kürk Mantolu Madonna'dan bölümlerle baş başa bırakıyorum.

"Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için, her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu..."

"Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sükûtu, ne inkisar kalır..."

"Aşk hiç de sizin söylediğiniz basit sempati veya bazen derin olabilen sevgi değildir. O büsbütün başka, bizim tahlil edemediğimiz öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilmediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilmeyiz. Halbuki arkadaşlık devamlıdır ve anlaşmaya bağlıdır. Nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sebeplerini tahlil edebiliriz. Aşka girmeyen şey ise tahlildir. Sonra düşünün, dünyada hepimizin hoşlandığımız birçok kimseler, mesela benim hakikaten sevdiğim birçok dostlarım vardır. Şimdi ben bütün bu insanlara aşık mıyım?"

"Şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum, dedi. Bu eksik sana değil, bana ait... Bende inanmak noksanmış... Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için sana aşık olmadığımı zannediyormuşum. Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar... Ama şimdi inanıyorum... Sen beni inandırdın... Seni seviyorum... Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum..." 

"Hayır, hayır, o bana daha çok yaklaşmıştı... Aramızda artık mesafe bile kalmamıştı... Fakat işte, sonu diyordum. İnanmamak, inanamamak... Bunun ne kadar korkunç olduğunu her gün, her an hissediyordum. Bu histen kurtulmak için, yaptığım bütün hamleler boşa çıktı... Evlendim... Daha o gün, karımın bana herkesten uzak olduğunu anladım. Çocuklarım oldu... Onları sevdim, fakat hayatta kaybetmiş olduğum şeyi bana asla veremeyeceklerini bile bile..."

"Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, 'Bu böyle olmayabilirdi!' düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır."


8 yorum:

rapsodistanbul dedi ki...

Ahh Maria Puder.. :)
Blogu ilk açtığım zamanlar da bende Kürk Mantolu Madonna'yla ilgili bir yazı yazmıştım. Çok sarsıcı,özel bir kitap bencede.
Ayrıca daha önce Düş Sokağı Sakinleri'nin bu şarkısını dinlememiştim ne kadar güzelmiş. :)

'ışığım içimden gelir
yani gölgem kendimden
aşktır ölümden güzel olan
bak ve gör yaşam düşlerdedir '

düşlem dedi ki...

Herkesin bir Maria Puder'i var galiba :)
O halde hemen okumalıyım, o yazıyı.
Benim de yazıyı yazarken aklıma bu şarkı geldi, beğenmene sevindim. :)

Adsız dedi ki...

olma mı?
ah maria ah!
"...niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz?"

ilgini çekerse zamaneriyor.blogspot.com da tam da bu konu ile ilgili ilginç ve şahane bir etkinlik var. ben katıldım ordan biliyorum.

düşlem dedi ki...

Herkesin en kıymetli kitabı, Kürk Mantolu Madonna :)

Hemen bakıp, katılıyorum. Teşekkürler :)

Zaman! Eriyor... dedi ki...

düşlem,
yorumuna biraz geç cevap vermek zorunda kaldım.Bu konu ile ilgili konuk yazar olabilirsin.Detaylar yorumunun cevabında.

Sevgiler

uçurtma avcısı dedi ki...

kesinlikle merak etmeyen yoktu aynı düşüncedeyim :) bu arada hüzünkovan kuşu süper bi tercih :)

düşlem dedi ki...

tam bir başucu kitabı :) teşekkürler, uçurtma avcısı ve tabii bir de hoşgeldin :)

Gülni... dedi ki...

Onlar bizden..Bizden parçaları bulmuyormuyuz..
Yalnız olanlar daha iyi anlıyor Raif efendiyi Maria'yı..Dolu dolu olanlar bilemez bu boşluğu..Yakıcı özlemi..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...