2 Haziran 2010

İNSANLIK !




İnsanlık; yüzyıllardır hayatın sırrını aradı, durdu. Hep daha genç kalmak için formüller üretti, allayıp pullayıp sundu, sonra.
İnsanlık; bugününü yaşamak yerine geçmişte saplanıp kaldı, yüzyıllardır. Geçmişine sığınıp, yarınına dair hayaller kurdu. Bugün ise hep ötelendi. Hep bir sonraya bırakıldı.
İnsanlık; başlamak yerine bitirmeyi seçti. Başını bilmediği cümlelere, sonlar yazdı. Kendi sonunu yazdı, yüzyıllardır. Başlangıçlar ise hep bir kenara atıldı.

Bir bebeğin ilk kelimesi, çoktan unutuldu.
İnsanlık; sevmeyi unuttu. Şefkati, özlemi, hasreti unuttu. Kendini dünyanın durmak bilmez yörüngesine kaptırdı.
Kuşların cıvıltısı, güneşin doğuşu, toprağın kokusu, doğanın sesi unutuldu. Güneş, gözlüklerin ardına saklandı; yağmur, şemsiyelerin. Hayat ise gizli kasalara, banka hesaplarına, yatlara, katlara…

İnsanlık; bağlanmayı unuttu.
Birinin elini sımsıkı tutmayı, sevdiğini söylemeyi unuttu.
Bağlılık; yerini milyon dolarlık anlaşmalara, o bitmek bilmez iş telaşına bıraktı.

İnsanlık; barışı unuttu. Oysa yüzyıllardır “barış” için “savaşmıştı!”
Savaşlar; barış yerine bir karış bin kuruş daha fazlası için yapılıyor, artık.
Hayat kurtarmak, eskidenmiş. Şimdi; insanlık, para için kana susamış. İnsanlık, barışı, hoşgörüyü, korumayı unutur olmuş!

Meğer hayatın sırrı; bir karış bin kuruş daha fazlasındaymış. İnsana değer katan; ihsanı değil, suretiymiş.
İnsanlık; çoktan geçmişini unutmuş, meğer. Meğer başlangıçların yolu, bitirmekten geçiyormuş. Bir yaşama son vermekten!

Meğer insanlık; çoktan sonunu yazmış.
Meğer insanlık ölmüş…

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...